İşgücü piyasasının gerçek durumunu anlamak için TÜİK’in kullandığı dar (standart) tanımlı işsizlik oranına ilaveten “atıl işgücü oranı” da göz önünde bulundurulmalı

Atıl işgücü oranı, yalnızca dar tanımlı işsizlik oranını değil, eksik istihdam ve işgücüne dahil olmayan ancak çalışmaya hazır bireyleri de kapsayarak daha geniş bir işgücü arz açığını ortaya koymaktadır.

 

 

TÜİK, 2024 yılında işsizlik oranının % 8,7’ye gerilediğini açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu verinin “son 12 yılın en düşük işsizlik oranı” olduğunu duyurdu.

Ancak, işsizlik oranında düşüş, işgücü piyasasının gerçek durumu hakkında tam olarak gerçekçi bir resim sunmuyor.

İşsizlik oranında gerileme görülse de (zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan) atıl işgücü oranı da % 26,7 ile rekor seviyeye çıktı.

 

issizlik atil isgucu orani 2024

TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Anketi (HİA) verilerine dayalı olarak açıkladığı işsizlik istatistiğinin “işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler” başlıklı tablosunda yer verdiği atıl işgücü oranının yıllar içindeki değişimi şu şekilde:

 

Yıllar İşsizlik oranı Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı Atıl işgücü oranı
2014 9,9 11,9 15,5 17,4
2015 10,3 11,9 15,7 17,1
2016 10,9 12,4 16,2 17,6
2017 10,9 12,1 15,7 16,8
2018 10,9 12,1 15,3 16,5
2019 13,7 14,8 18,1 19,1
2020 13,1 17,0 21,9 25,4
2021 12,0 16,8 20,0 24,4
2022 10,4 14,6 17,4 21,3
2023 9,4 15,4 17,3 22,8
2024 8,7 18,1 18,4 26,7

 

 

İşsizliğe Dair Alternatif ve Daha Gerçekçi Veri: Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı” başlıklı yazımızda TÜİK’in açıkladığı dar kapsamlı işsizlik oranı verisine, anket verilerinin farklı yorumuyla gerçeği perdeleyebilme yetisine sahip olması nedeniyle şüpheyle yaklaşıldığından bahsetmiş ve iş gücü piyasalarındaki durumu bütün boyutlarıyla ortaya koymak ve anket verilerinin subjektifliğini ortadan kaldırmak için geniş tanımlı işsizlik oranına odaklanmak gerektiğini vurgulamıştık.

Bu noktada TÜİK’in kullandığı dar (standart) tanımlı işsizlik oranının ötesine geçerek, eksik istihdam edilenleri, iş aramayı bırakanları ve çalışmaya hazır olup iş bulamayan bireyleri de kapsayan istatistiklere odaklanmak gerektiğinin altını çizmiştik.

TÜİK de işgücü verilerinin yayımında değişikliğe giderek (zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan) atıl işgücü oranı oranını açıklamaya başladı.

 

Atıl İşgücü Oranı Nedir?

Atıl işgücü oranı (composite measure of labour underutilization), bir ekonomideki potansiyel işgücünün ne kadarının tam olarak kullanılamadığını gösteren kapsamlı bir ölçüttür. Standart işsizlik oranının ötesine geçerek, eksik istihdam edilenleri ve potansiyel işgücünü de hesaba katar. Bu sayede işgücü piyasasının genel durumu hakkında daha derinlemesine bir bakış sunar.

 

Atıl İşgücü Oranı Nasıl Hesaplanır?

Geniş tanımlı işsizlik oranının hesaplanmasında son 4 haftada iş arayıp bulamayan kişilere ilaveten iş bulma ümidini kaybedenler, mevsimlik işçiler, iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar, eksik çalışanlar da eklenmektedir.

Atıl işgücü oranı ise, zamana bağlı eksik istihdam, işsizler ve potansiyel işgücünün toplamı işgücü ve potansiyel işgücünün toplamına bölünerek hesaplanmaktadır.

Atıl işgücü oranı hesaplama metodolojisinde dikkate alınan 3 temel unsur şöyledir:

Dar Tanımlı İşsizler: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına uygun olarak, referans haftasında istihdamda olmayan, son dört hafta içinde aktif olarak iş arayan ve iş bulduğu takdirde iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişilerdir. Ayrıca, iş bulmuş ancak başlamayı bekleyen ve bu nedenle iş aramayanlar da bu kategoriye dâhildir. Bu, geleneksel işsizlik oranının payını oluşturur.

Zamana Bağlı Eksik İstihdam Edilenler: Çalışma saatleri yetersiz olduğu için veya mevcut beceri ve niteliklerinin altında işlerde çalıştıkları için daha fazla çalışmak isteyen ancak bunu gerçekleştiremeyen istihdamdaki kişilerdir. Bu kategori, potansiyel işgücünün bir parçasını oluşturur zira bu bireylerin atıl bir kapasitesi mevcuttur.

Potansiyel İşgücü: Referans haftasında istihdamda olmayan ve iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan kişiler ile iş arayan ancak çeşitli nedenlerle (örneğin, eğitim veya bakım sorumlulukları) kısa sürede işbaşı yapamayacak durumda olanları kapsar. Bu grup, işgücü piyasasına dâhil olmaya potansiyel olarak hazır olan ancak aktif olarak iş arama sürecinde olmayan veya hemen işe başlayamayacak olan bireyleri içerir. Bu kategori kendi içinde iki alt gruba ayrılabilir:

  • İş Aramayan Ancak Çalışmaya Hazır Olanlar: İş arama maliyetleri, ayrımcılık veya uygun iş bulma umutlarının olmaması gibi nedenlerle aktif olarak iş aramayan ancak iş teklifi geldiğinde çalışmaya başlayabilecek durumda olanlar.
  • İş Arayan Ancak Kısa Sürede İşe Başlayamayacak Olanlar: Aktif olarak iş arayan ancak örneğin bir eğitim programını tamamlama zorunluluğu veya çocuk bakımı gibi engeller nedeniyle iki hafta içinde işbaşı yapamayacak durumda olanlar.

Uluslararası tanımlara uygun olarak aktif iş arayan ve kısa sürede işbaşı yapabilecek durumda olan kişilere (işsizler), mevcut işlerinde daha fazla çalışmak isteyen ancak çeşitli nedenlerle (örneğin, yetersiz talep) bunu gerçekleştiremeyen kişiler (zamana bağlı eksik istihdam edilenler) ve iş aramayan ancak iş teklifi geldiğinde çalışmaya hazır olanlardan iş bulma ümidini kaybetmiş olanlar veya diğer nedenlerle (örneğin, çocuk bakımı) aktif olarak iş aramayan ancak çalışmaya uygun kişilerin (Potansiyel İşgücü) toplamı atıl işgücünü oluşturur.

Atıl işgücü oranı, bu üç gruptaki kişilerin toplamının, genişletilmiş işgücüne (işgücüne dahil olanlar ve potansiyel işgücü) oranlanmasıyla elde edilir.

Şöyle formülize edilebilir:

Atıl işgücü oranı=[(Zamana Bağlı Eksik İstihdam + İşsiz + Potansiyel İşgücü)/(İşgücü + Potansiyel İşgücü)]*100

Atıl İşgücü Oranının Önemi:

Atıl işgücü oranı, işgücü piyasasının sağlığı ve etkinliği hakkında önemli bilgiler sunmaktadır:

  • Sadece işsizlik oranına bakmak yerine, atıl işgücü oranı ekonomideki kullanılmayan işgücü potansiyelini daha net bir şekilde ortaya koymaktadır.
  • Atıl işgücü oranı, işsizliğin ve eksik istihdamın sosyal ve ekonomik maliyetlerini anlamak için kritik bir göstergedir. Yüksek bir atıl işgücü oranı, ekonomik durgunluğu, ekonomide talep yetersizliğini, verimsiz istihdam politikalarını (işgücü arzının verimli kullanılmadığını), ekonomide iş yaratma kapasitesinin zayıfladığını, (eğitim-istihdam uyumsuzluğu, kayıt dışılık gibi) yapısal işsizlik gibi sorunlar olduğunu işaret etmektedir.
  • Politika yapıcılar ve ekonomistler için işgücü piyasasının sağlığını değerlendirmede ve uygun politikaları formüle etmede daha zengin bir perspektif sağlamaktadır. Gelir kaybı, beceri körelmesi ve sosyal dışlanma gibi sorunların boyutunu tahmin etmeye yardımcı olmaktadır.

Özetle, atıl işgücü oranı, standart işsizlik oranının sunduğu resmin ötesine geçerek, bir ekonomideki işgücü potansiyelinin ne kadarının atıl durumda olduğunu gösteren değerli bir araçtır. Bu nedenle, ekonomik analizlerde ve politika değerlendirmelerinde dikkate alınması gereken önemli bir göstergedir.

 

TÜİK’in işsizlik verilerinin hesaplanmasına dair metodolojik açıklamada yer verdiği işsizlikle ilgili tanımlar şu şekildedir:

 

Kurumsal Olmayan Nüfus: Üniversite yurtları, yetiştirme yurtları (yetimhane), huzurevi, özel nitelikteki hastane, hapishane, kışla vb. yerlerde ikamet edenler dışında kalan nüfustur.

Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus: Kurumsal olmayan nüfus içerisindeki 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustur.

İşgücü: İstihdam edilenler ile işsizlerin oluşturduğu nüfusu kapsar.

İşgücüne Katılma Oranı: İşgücünün, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır.

İstihdam: Aşağıda yer alan işbaşında olanlar ve işbaşında olmayanlar grubuna dahil olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus, istihdam edilen nüfustur.

İşbaşında olanlar: Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile              işçisi olarak referans haftası içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişilerdir.

İşbaşında olmayanlar: Bir işi olan ancak referans haftası içinde çeşitli nedenlerle işinin başında olmayan ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi; işten uzak kalma nedenine göre işi ile bağlantısı devam ediyor ise istihdamda sayılmaktadır.

Resmi tatil veya senelik izin, hastalık izni, çalışma saati düzenlemesi, işle ilgili eğitim veya yasal doğum izni nedeniyle referans haftasında işbaşında olmayan kişiler ek kritere ihtiyaç olmadan istihdamda alınmaktadır.

Yasal doğum izni sonrasında çocuğunu büyütmek için işe ara veren (ebeveyn izni, çocuk bakımı için ücretsiz izin) ve bu nedenle referans haftasında işlerinin başında bulunmayan fertler, 3 ay ve daha kısa süre içinde işlerinin başına geri döneceklerse veya işten uzak kaldıkları süre zarfında işleriyle bağlantılı gelir elde etmeye devam ediyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir.

Sezon dışı dönem nedeniyle referans haftasında işlerinin başından olmayan kişiler, sezon dışı dönemde görev ve sorumluluklarını yerine getiriyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir.

Diğer nedenlerle referans haftasında işlerinin başından olmayan kişiler ise 3 ay ve daha kısa süre içinde işlerinin başına geri döneceklerse istihdamda kabul edilmektedir.

Üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgilerini artırmak amacıyla belirli bir menfaat (ayni ya da nakdi gelir, sosyal güvence, yol parası, cep harçlığı vb.) karşılığında çalışanlar (çırak, stajyer vb.) istihdamda kabul edilmektedir.

İstihdam Oranı: İstihdamın, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır.

Kayıt Dışı İstihdam: Referans haftasında yaptığı işten dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayanlardır.

Eksik istihdam: 16. Çalışma İstatistikçileri Konferansında, mevcut eksik istihdam tanımı ele alınarak yaşanan ölçüm zorlukları değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda eksik istihdam sorununu daha net ortaya koyabilecek “zamana bağlı eksik istihdam” ve “yetersiz istihdam” kavramlarına geçilmesine karar verilmiştir.

Yetersiz istihdam: Zamana bağlı eksik istihdam kapsamında yer almamak koşuluyla, referans haftasında istihdamda olan, son 4 hafta içinde mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş aramış olan ve böyle bir iş bulduğu takdirde 2 hafta içinde çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.

Zamana bağlı eksik istihdam: Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde fiili olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.

İşsiz: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahildir.

Aktif iş arama kanalları şunlardır:

  • Doğrudan bir işverene başvurma
  • Eşe, dosta ricada bulunma
  • İŞKUR’a başvurma
  • Özel istihdam ofislerine başvurma
  • Gazete, dergi, internet aracılığıyla iş arama
  • Gazeteye iş ilanı verme veya cevaplama
  • Online CV paylaşma veya güncelleme
  • Sözlü ya da yazılı iş sınavına/mülakata girme
  • Kendi işini kurmak için hazırlıklar yapma

Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenlerde işsiz nüfus kapsamına dahildir.

İşsizlik Oranı: İşsiz nüfusun işgücü içindeki oranıdır.

İşgücüne Dahil Olmayanlar: İşşiz veya istihdamda bulunmayan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfustur.

Potansiyel işgücü: Referans haftasında ne istihdamda ne de işsiz olan çalışma çağındaki kişilerden; iş arayan fakat kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olmayanlarla, iş aramadığı halde çalışma isteği olan ve kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişilerdir.

İşgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler:

Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından düzenlenen 19. Çalışma İstatistikçileri Konferansında, mevcut işsizlik oranının tek başına işgücü piyasasını ölçmede yeterli olmaması gibi bir dizi nedenle alternatif göstergelere ihtiyaç duyulmuştur. Temel işgücü göstergelerine ek olarak tanımlanan alternatif işgücü göstergeleri; “zamana bağlı eksik istihdam”, “potansiyel işgücü”, “işsizlik” olarak tanımlanmıştır.

2021 yılından itibaren HİA soru kağıdında bu doğrultuda gerekli düzenlemeler yapılmış olup 2021 yılı Ocak ayı sonuçlarında “işsizlik oranı, zamana bağlı eksik istihdam ile işsizliğin bütünleşik oranı, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı ve atıl işgücü oranı” yayımlanmıştır.

Tamamlayıcı İşgücü Göstergelerine ilişkin Oranlar:

  1. İşsizlik oranı

[İşsizler)/İşgücü]*100

  1. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı

[(Zamana bağlı eksik istihdamdaki kişiler + İşsizler)/İşgücü]*100

  1. İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı

[(İşsiz +Potansiyel İşgücü)/(İşgücü +Potansiyel İşgücü)]*100

  1. Atıl işgücü oranı

[(Zamana Bağlı Eksik İstihdam + İşsiz + Potansiyel İşgücü)/(İşgücü + Potansiyel İşgücü)]*100

Ne eğitimde ne de istihdamda olanlar: İşsiz ve işgücüne dahil olmayan genç nüfusta yer alıp aynı zamanda eğitime (örgün eğitim, yaygın eğitim, çıraklık eğitimi, kurs) devam etmeyen nüfusu kapsar.

Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı (NEET): Ne istihdamda, ne de eğitimde olan genç nüfusun toplam genç nüfusa oranıdır.

İş arama süresi: Hanehalkı işgücü anketinde “iş arama süresi” ve “işsiz kalma süresi” ölçütlerinden kısa olanı olarak tanımlanan “işsiz kalma süresi” esas alınmaktadır.

İşsiz kalma süresi kişinin son işinden ayrıldıktan sonra fiilen iş aramaya başladığı andan itibaren geçen süredir. İlk kez iş arayanlar için, iş aramaya başladıkları andan itibaren geçen süre (iş arama süresi) esas alınmaktadır.

 

 

 

 

Yorumunuzu yazınız...