Philip Morris Adlı Ünlü Uluslararası Tütün Şirketi ile Marlboro Sigara Markasının Kökeninin ve İsminin Şinasi Morris’e Dayandığı İddiası Doğru Değil
Philip Morris adlı ünlü uluslararası tütün şirketinin tütün taciri Moris Şinasi’nin Marlboro markasını oluşturduktan sonra sattığı “Schinasi Brothers Campany’nin halefi olduğu yönelik yanlış bir iddia uzun süredir sanal alemde dile getiriliyor…
Moris Şinasi’nin fotoğrafı sosyal medyada “Marlboro sigaranın markasının ABD’de temellerini atan,1855 yılında Manisa’da doğan Morris Şinasi (Musa Eskenazi) 1920” notuyla paylaşılmıştı:
Sedat Karadayı’dan alıntı olduğu belirtilerek sosyal medyada paylaşılan Şinasi Morris hakkındaki metin de şu şekilde:
HANİ ŞU BİZİM MORRİS VAR YA !!!
1855 yılında Manisa’da Sefarad Yahudilerinden fakir bir ailenin bir erkek çocuğu olur. İsmini Morris koyarlar. Morris dokuz yaşında kuşpalazı hastalığına yakalanınca ölümle burun buruna gelir. Şinasi isimli bir Müslüman doktorun tedavisi sonucunda iyileşir. Ailesi Dr. Şinasi’nin onu kurtarmasından dolayı doktora olan şükranlarını onun ismini oğullarına vererek gösterirler. Moris isminin yanında artık onu Şinasi olarak çağırırlar.
Morris on beş yaşına gelince fakir olan ailesine yardım etmek için Yahudi mezarlığında bekçi olarak işe girer. Mezarlıkta bekçilik yaptığı bir gün bir Yahudi ailesi mezarlıktaki yakınlarını ziyaret etmek için gelir. Fakat bir türlü mezarın yerini bulamazlar. Moris’ten mezarın yerini bulmak için yardım etmesini isterler ancak Moris okuma yazma bilmediği için yardımcı olamaz. Bu duruma çok sinirlenen Yahudi aile Moris’i yetkililere şikâyet eder. Okuma yazma bilmediği için yardımcı olamayan Moris işten atılır.
Yeniden iş aramaya başlayan Moris yani Şinasi, 1870 yılında henüz 15 yaşlarında iken yine Yahudi olan Garofolo isimli bir tütün tüccarının yanında iş başı yapar. Kısa zamanda patronunun gözüne giren Morris, çalışkanlığından dolayı patronu tarafından Mısır’a götürülür. Orada da gösterdiği başarılardan dolayı patronunun gözdesi olur.
Morris 1890 yılında 35 yaşındayken Amerika’ya gitmeye karar verir. Patronundan aldığı 25 bin dolarla yeni dünyaya gider. ABD’de, Şikago Beynelmilel Fuarında bir sigara yapıştırma makinesi sergiler. Bu makine oldukça ilgi görür. Burada kazandığı para ile hem Garofolo’ya olan borcunu öder hem de bir iş kurabilecek kadar sermayeye sahip olur. Yıl 1903’e geldiğinde Moris, Amerikalı bir tüccar olarak Osmanlı devletinden tütün satın almaya başlar. Ege tütününü iyi tanır ve bağlantıları da vardır. Bu bağlantı avantajını iyi kullanır. Kısa sürede önünde geniş ufuklar açılan Morris, erkek kardeşi Solomon’u da Manisa’dan getirterek, iş alanını iyice geliştirir.
New York’ta Brodway 120, Sokakta “SCHINASI BROTHERS COMPANY” isimli bir sigara fabrikası kurar. (Bu bina hala durmaktadır) Kurduğu bu fabrikada Türkiye’den götürdüğü tütünleri kullanan Morris, kısa zamanda Türk tütününden ürettiği sigaralarla üne kavuşur. Türkiye’den özellikle Manisa ve Akhisar civarından aldığı tütünleri ve bu bölgeden götürdüğü usta ve kalifiye işçilerle yüksek kalitede ürün elde etmeyi başarır.
1903 yılında Selanik’te iş arkadaşı olan Jozef Ben Rubi’nin kızı Laurette ile tanışıp evlenir. Victoria, Juliette ve Altina isimli üç kızı ile Leon isimli bir oğlu olur. Artık Morris çok zengindir. Hatta Yunan Yahudisi eşi için o döneme göre oldukça gösterişli bir malikane yaptırır. Malikanenin 52 odalı olduğu rivayet edilir. Bu günlerden diğer bir rivayette şudur: Morris Yunanistan’da bir basın toplantısı yapar. Bir gazeteci, bir kâğıda sorusunu yazar ve Morris’e verir. Morris kâğıdı yanındakine verir ve;
– Ben okuma bilmem sen oku. der. Ardından başka bir gazeteci:
– Okuma- yazma bilmeden bu kadar zengin oldunuz, bir de tahsilli olsanız kim bilir ne olurdunuz?
Morris,
– İyi bir mezar bekçisi olurdum! cevabını verir.
Moris, 1916 yılında şirketinin tüm haklarını Amerikan Tabacco Company’esatar ve iş hayatından çekilir. Bu arada Moris arkadaşı olan Philip’i de ortak ettiği bir şirket kurar ve işletmeleri için çocuklarına verir. O şirket şu anda dünya devi olan Philip Morris Company’dir.
Gerisini bilirsiniz ama belki bilmediğiniz bir şey daha var. Anlatayım;
Morris memleketini, Türkiye’yi ve Türk kültürünü hiç unutmamıştır. Amerika’da yaptırdığı evini dahi Türk sitilinde yaptırmış içini de Türk şark tarzında döşetmiştir. Geçmişine bu kadar düşkün olan Moris vefa borcunu da unutmamıştır.
Sene 1928, Moris memleketi, doğup büyüdüğü yer olan Manisa’ya gelir. Çocukluğunda çektiği hastalığı ve gördüğü vefa borcunu ödemek için bir milyon dolarlık bir bütçe ayırır. Bunun 800 bin doları ile bir çocuk hastanesi yaptırır. Bu hastanenin çok geniş arazisi vardır ve burada çocuklar taze besinler ile beslensinler diye inek, koyun, keçi, tavuk gibi hayvanlar ile sebze meyve yetiştirilir. Yine bu hastanenin faytondan ambulansı ve başhekimin faytondan makam aracı vardır. Bütün bu ayrıntılar bizzat Morris tarafından düşünülmüştür. Geriye kalan 200 bin dolarla da devlet tahvili alarak; bu tahvillerin getirisi olan 33 bin dolar her yıl iki taksit halinde Morris Şinasi Çocuk Hastanesine gönderilir. Hepsi bu kadar mı tabii ki değil. Üstelik Morris Şinasi kurduğu bir vakıfla hastanenin geleceğini de düşünmüştür; Chemical Bank Of New York’u da mutemet tayin etmiştir. Üç yılda bir kurduğu vakfın mütevelli heyeti Türkiye’ye gelerek, Manisa’da hastaneyi ziyaret etmekte ve yapılan işleri yerinde denetlemektedirler…
Teşekkürler Şinasi Moris. Toprağın bol olsun.”
Morris Şinasi’nin ABD’ye göç etmesinin ardından tütün ticaretiyle iştigal ettiği ve bu yolla zengin olduğu, servetini bağışladığı vakfın her yıl maddi yardımda bulunduğu Manisa’da bir çocuk hastanesinin bulunduğu doğru. Ancak, Moris Şinasi’nin Philip Morris ve Marlboro ile ilişkisi hakkındaki iddia gerçeği yansıtmıyor. İsim benzerliğinden hareketle bu yanlış iddianın oluştuğu anlaşılıyor.
Sanılanın aksine Moris Şinasi, Philip Morris adlı firmanın ve Marlboro sigaralarının isim babası değil.
1835 yılında doğan 1873 yılında ölen Philip Morris ile 1855 yılında doğan ve 1928 yılında ölen Moris Şinasi’nin tanıştıklarına dair bir bulgu mevcut değil. Philips Morris ile Moris Şinasi arasında iddia edildiği gibi bir bağ yok. Philip Morris adlı firmanın tarihine ilişkin aktarımlarda Moris Şinasi’ye dair herhangi bir atıf yer almıyor.
Philip Morris adlı tütün şirketinin kökeni (tütün satıcısı ve ithalatçısı) Philip Morris‘in (1835-1873) 1847 yılında Londra’da Bond Caddesi’nde açtığı mağazasına dayanıyor. Tütün dükkanı, 1885 yılında “Philip Morris & Company and Grunebaum, Ltd.”, 1887 yılında ise “Philip Morris & Co., Ltd.” adlı firmayla yoluna devam etmiş. 1919 yılında Philip Morris Company Limited Incorporation adıyla ABD’nin Virginia eyaletinde kurulan firma, Philip Morris’in günümüzdeki taçlı logosunu kullanmaya başlamış. 1887 yılında Marlborough adlı sigara piyasaya sürülmüş, 1924 yılında ise Marlboro adlı filtresiz sigara çıkarılmış. 1870 yılında Philip Morris Cambridge ve Philip Morris Oxford Blues adlı sigaralar satışa sunulmuş (“Marlboro’nun Boş Paketleri Tüm Şehre Uçaktan Atarak İflastan Kurtulduğu “Hikâyesi”” başlıklı yazımızda Philip Morris adlı ünlü uluslararası tütün şirketinin tarihine değinmiştik).

Manisahaberleri.com’daki “Moris Şinasi ile İlgili Yanlış Bilinen Gerçekler” başlıklı 25 Aralık 2015 tarihli yazısında Engin Topuz, bu hatalı aktarıma şöyle değinmişti:
“Google’a “Moris Şinasi” yazdığınızda birbirinden kopyalanmış aynı metinlere rastlıyorsunuz. Bu metinler ne yazık ki yanlışlıklarla dolu. Ama öyle bir yanlış bilgi var ki beni bu yazıyı yazmaya zorunlu kıldı. Yaşamıyla ilgili de birkaç yanlış bilgi dolaşıyor ama en büyük ve çevremdeki herkesin doğru bildiği yanlış Moris Şinasi’nin Philip Morris şirketinin isim babası olduğu, hatta başka bir Yahudi arkadaşı Philip ile bu şirketi birlikte kurdukları yanlışı! (‘Yanlışı’ yerine ‘yalanı’ demem lazım ama kuyuya ilk taşı atanı bilemediğimiz için bu yalanı kopyalayıp yayınlayanları ancak yanlış yapmakla itham edebilirim.)”
Şirketin satılmasıyla Moris Şinasi’nin iş hayatından çekildiğini söylemiştim. Ama şehir efsanesine göre Moris Şinasi Philip Morris şirketini kuruyor! Bu şehir efsanesi de bu noktada birkaç kola ayrılıyor. Kimine göre Moris Şinasi Philip isimli arkadaşıyla bu şirketi kuruyor ve ikisinin ismi veriliyor. Kimine göre hemşerimiz sadece isim babası, kimine göreyse Moris Şinasi bizatihi Philip Morris’in kendisi!Öncelikle şuradan başlayalım; bu hikâyede Philip ve Morris diye iki ayrı kişi yok. Philip Morris tek bir kişi ve kendisi Londra’da doğuyor! Moris Şinasi 1855’de doğdu, Philip Morris ise 1835’de…Philip Morris’in ailesi Londra’da 1847’de ilk dükkânlarını açtığında Moris Şinasi henüz doğmamıştı!Yine Philip Morris’in ailesi 1854’de ürettikleri ilk sigaraya Philip Morris adını verdiklerinde de Moris Şinasi hala doğmamıştı!Şirket New York’da 1902’de Philip Morris & Company Ltd. adıyla kurulduğunda ise isim babası Philip Morris çoktan ölmüştü!Philip Morris 1873’de öldüğünde Moris Şinasi henüz Amerika’ya gelmemişti, dolayısıyla Philip diye bir arkadaşı olduysa da onun Philip Morris olmadığı kesin!1916’da Moris Şinasi şirketini Tobacco Products Amerika’ya sattıktan sonra Philip Morris şirketini kurduğu ya da ortak olduğu yazılıyor ki görüldüğü gibi Philip Morris şirketi çok daha önce kurulduğu için bu da mümkün görülmüyor.Sadece aynı iş kolunda olmaları ve isim benzerliğinden dolayı düşülen bir yanlış, döne dolaşa bir şehir efsanesi oluşturmuş durumda. Üstelik doğruyu aramak da zor değil. Adını verdiğim kitapta Moris Şinasi’nin hayat öyküsü anlatılırken Philip Morris ismi tek bir kere bile geçmiyor.
Sefarad Yahudilerinden bir ailenin dördüncü çocuğu olarak Manisa’da doğan Morris Eskenazi (Morris Aşkenazi), 9 yaşında yakalandığı difteri hastalığını ücretsiz tedavi eden Türk doktor Şinasi Bey’e duyduğu vefadan dolayı ABD’ye göç ettiğinde Morris Schinasi (Moris Şinasi) adını almıştı. New York’ta kardeşi Salamon ile birlikte Schinasi Brothers Company (Şinasi Biraderler) şirketini kuran Moris Şinasi, Osmanlı’dan tütün ithal ederek ve Manisa’dan işçi getirerek hazır sigara üretimine başlamıştı. 1916 yılında Moris Şinasi ve kardeşi şirketlerini Tobacco Products Company şirketine satmıştı.

Moris Şinasi, Padişah II. Abdülhamit tarafından Hicrî 1324 (Miladî 1906) yılında 4. dereceden Mecidiye nişanıyla taltif edilmişti.
Tütün ticareti ile kayda değer zenginliğe ulaşan Moris Şinasi’nin vasiyetnamesindeki “Memleketi Manisa’ya en modern tıbbi donanımlara sahip bir 40 yataklı bir hastane inşa edilmesini artan paranın yıllık geliri ile hastane giderlerinin karşılanmasını ayrıca fakir hastalardan ücret alınmaması” talebinden hareketle hastanenin giderleri için vakfettiği fondan karşılanan 180 bin dolar maliyetle 40 yataklı Moris Şinasi Çocuk Hastanesi 1933 yılında hizmete açılmıştı (Moris Şinasi’nin Manisa’da yaptırdığı hastane için vakfettiği 1 milyon doların kalan 820 bin doları Amerika’nın en önemli bankasında geliri Manisa da ki kurulan hastanenin ihtiyaçlarını gidermesi için fon olarak yatırılmış).
İlgili dönemde, söz konusu hastanenin kuruluşuna dair bir gümrük vergisi istisna kanunu da çıkarılmıştı.
28 Aralık 1931 tarihli 1907 sayılı “Manisada (Beynelmilel Moris Şinasi hastanesi) namı altında inşa ve tesis edilecek hastane için hariçten getirilecek eşyanın gümrük resminden istisnasına dair kanun” maddeleri şu şekildeydi:
“BİRİNCİ MADDE — Manısada (Beynelmilel Moris Şinasi hastanesi) namı altında müteveffa Moris Şinasiııin vasisi tarafından inşa ve tesis edilecek hastane için hariçten getirilecek inşaat, tesisatı sıhhiye ve fenniye ve tefrişata ait malzeme ve eşya ile al ât, edevat ve ilâçlar, bir defaya mahsus olmak üzere, gümrük resminden istisna edilmiştir.
İKİNCİ MADDE — Bu hastane için lâzım olan arazi Hükümetçe mubayaa olunarak hastane namına meccanen teberim olunur.
ÜÇÜNCÜ MADDE — Hastane, Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve nizamları dairesinde parasız ve karşılığı kâfi gelmediği takdirde yatağının beşte biri nisbetine kadar ücretli olarak faaliyette bulunur.
DÖRDÜNCÜ MADDE — Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
BEŞİNCİ MADDE — Bu kanunun hükümlerini icraya Maliye ve Sıhhat ve içtimaî muavenet vekilleri memurdur.
29 kânunuevvel 1931
(Resmî Gazete ile neşir ve ilânı: 31/XII/1931 -Sayı : 1990 No. 1907 Kabul tarihi 28 – XII – 1931″
Sağlıkta Dönüşüm Projesi çerçevesinde Manisa’da üç hastanenin birleştirilmesinin ardından, kentte 1933 yılında kurulan Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesi, Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi bünyesinde Morris Şinasi Çocuk Kliniği ve hizmet binası adıyla hizmet vermeye başlamıştı. Manisa’da yeni açılan Manisa Şehir Hastanesi açılmasından sonra Moris Şinasi Çocuk Hastanesi kapatılmıştı.

Manisa Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte atıl hâle gelen Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’nin tarihini Naci Yengin, “Moris Şinasi’nin Hayatı ve Moris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesinin Gerçek Hikâyesi” başlıklı yazında şöyle özetlemişti:
“Moris Şinasi hastanesi başlangıçta Amerikalı müdür, bir Amerikalı başhemşire ve banka temsilcisi tarafından idare edilir.
Vakfedilen ve bir Amerikan bankasına yatırılan paranın geliri ve Amerikalılar tarafından idare edilen ülkemizin bu ilk ve en modern hastanesi.1965’li yıllara kadar müteveffa Morris Şinasi’nin vasiyeti gereği vakfedilen paranın geliri ile çok rahat olarak hastanenin tüm giderleri (maaş, ilaç, tıbbi sarf malzemesi, yiyecek içecek, ısınma ve enerji vb. ) karşılanmış ve vasiyet gereği 40 yatağın büyük çoğunluğundan ücret alınmadan hastalar tedavi edilmiştir.
Bazı yıllarda Türk ekonomisindeki enflasyonun yükselmeye başlaması sonrası Amerika’dan gelen vakıf kaynakları hastaneyi idare etmekte zorlanması üzere hastane 1965 sonrası hastane Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Banaklığına devredilmiştir.
İlk kurulduğunda genel hastane statüsünde olan bu hastane daha sonra “Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesi “ adı ile çocuk hastanesine çevrilmiştir. Ancak müteveffa Morris Şinasi’nin vasiyeti gereği Amerika’da ki banka da ki fon gelirlerinin Morris Şinasi Hastanesine gönderilmesinin devamlılığının ve yasal zeminin sağlanması için “Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği” kurmuştur.
O tarihten beri her yıl önceleri vasiyet gereği Amerika’daki Cehmical N.Bank ‘ a yatırılan para daha sonra Amerika da ki Banka birleşmeleri ile bugünkü adı ile J.P M… C.Bank’a aktarılmış ve her yıl düzenli olarak fon olarak yatırılan paranın geliri bu dernek kanalı ile alınmakta ve tamamı hastane için harcanmaktadır. Morris Şinasi kendisine yapılan iyiliğe iyilikle karşılık vererek doğduğu ve sağlığına kavuştuğu bu şehre vefalı biri olduğunu en güzel şekilde göstermiştir.
Uzun yıllar Amerika’daki Morris Şinasi Fonunun Türkiye temsilciliğini Coca-Cola’nın CEO’su olan Muhtar Kent’in 1950 -1955 yılları arasında New-York Konsolosluğu yapan babası merhum Büyükelçi Necdet KENT yapmıştır.
Daha sonraki yıllarda dernek başkanları genellikle Hastanenin Başhekimleri olmuştur. Daha sonra 23/11/2004 yılında Türkiye’de çıkarılan 5253 sayılı dernekler kanunundan sonra idarecilerin bu tarz derneklere yönetici olamayacağını öngörmesinden sonra Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği de bu işe istekli ve özverili insanlar tarafından idare edilmeye başlanmıştır.
Manisa Şehir Hastanesinin yapılmasıyla birlikte Morris Şinasi Hastanesi ne yazık ki kapatılmış ve şehir hastanesine taşınmıştır. Hastane şu an atıl durumda bulunmaktadır.”