Pareidolia
Nesnelerin farklı şekillerinin ya da çeşitli seslerin hatalı anlamlandırılarak canlılara benzetilmesi durumu “pareidolia” (sanrı) olarak tanımlanıyor.
“Kişinin karşılaştığı bir duyumu, bildiği bir nesne, örüntü ya da anlam olarak yanlış algılaması”nı karşılayan bu eğilim, insanların karşılaştıkları görüntüler hakkında yanlış çıkarımlarda bulunmasına yol açabiliyor.
Bu yanılsamaya dair bazı örnekler sunalım…
“İngiltere’nın Doğu Essex bölgesinde meydana gelen fırtına sonrası, Newhaven’ı çevreleyen dalgakıranlara çarpan dalgalar sonucu beliren Neptune (Poseidon) silüeti.”
Ontario’dan fotoğrafçı Cody Evans, 19 Kasım 2022 tarihinde Eerie Gölü’ndeki fırtına sırasında kaydettiği yaklaşık 10.000 fotoğraflar arasındaki pareidolia içerenine “Poseidon’un Gazabı” adını vermişti.
Ya da Mars’taki insan yüzü sanrısı.
Mars’ın Cydonia bölgesindeki bu tepenin yüksek çözünürlüklü kuşbakışı görüntüsü bu yanlış algıyı ortaya koyuyor.
Yine, NASA’nın Mars yüzeyinde tespit ettiği ayının yüzüne benzer yer şekli de bir tür pareidolia (NASA’nın ve Arizona Üniversitesi’nin (bir tepede V şeklinde çöküntünün görüntülendiğinin belirtildiği) ilgili içeriği için bkz).
Suyun akışıyla beyaz bir gelinlik şekline bürünen şelalenin görüntüsü de bir pareidolia örneği.
Türkiye’den popüler bir pareidolia örneği Ardahan’ın Damal ilçesindeki Karadağlar’ın eteğine, yanındaki tepenin gölgesinin düşmesiyle oluşan Atatürk silüetidir.
Atatürk temalı bir diğer pareidolia da Ayvalık’taki “Atatürk Kayaları”…
Diğer bazı pareidolia örnekleri:
Pareidolia hakkında şu incelemelere de göz atabilirsiniz:
- Evrim Ağacı’nın “Pareidolia Nedir? Bize Bir Şeyler Fısıldadığını Sandığımız Şekiller!” başlıklı yazısı
- Yalansavar’ın “Nereye Baksam Yüzünü Görüyorum Ey Sevgili!” başlıklı yazısı
- Teyit.org’un “Neden Mars’tan gelen fotoğraflarda insan görme eğilimindeyiz?” başlıklı yazısı:
İLAVE:
Pareidolia örnekleri üzerinden komplo teorilerine girişenler de mevcut.
“Uyanık olalım, kanmayalım. Frekanslarla bulutları kodlayarak istedikleri şekle büründürebiliyorlar. Bulutlar sudan oluşur. Su kodlanabilir. Bulutlar doğal olarak da insan zihninden çıkan düşünsel titreşimlerden etkilenir. Bulutların bu özelliğini kullanacaklar.”